Yayınlanma tarihi: 29/12/2016 12:07

Asgari Ücret Tespit Komisyonu 29 Aralık 2016 tarihinde, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu'nun başkanlığında toplandı. Komisyonda işçi tarafını Türk-İş Genel Eğitim Sekreteri Nazmi Irgat, Türkiye Haber-İş Sendikası Genel Başkanı Veli Solak, Tarım-İş Sendikası Genel Başkanı İlhami Polat, Çimse-İş Genel Başkanı Zekeriye Nazlım ve Türk-iş Uzmanı Enis Bağdadioğlu temsil etti.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, asgari ücret düzenlemesine ilişkin olarak açıklama yaptı. Bakan Mehmet Müezzinoğlu, yeni asgari ücreti brüt 1775 lira, net olarak da 1404 lira olarak açıkladı.

Asgari ücret 2017'de yüzde 8 oranında arttı. Brüt asgari ücret bin 777,50 TL olarak belirlenirken net asgari ücret ise bin 404 TL olarak belirlendi. Bu durumda 104 TL zam yapılmış oldu.

Asgari ücret 2017'de tek defada yani 1 Ocak itibariyle iki kademeli artış olmamasına karar verildi. İşveren ve Hükümet, 2 kademeli artış isterken Türk-İş tek kademeli artış istedi ve tek kademeli artışta karar kılındı.

Bu zam ile evli ve 3 çocuklu bir çalışanın eline yaklaşık 1500 tl gibi net bir rakam geçecek.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, özetle şunları söyledi:

“Öncelikle işçi kardeşlerimizin mutlu olamadığı, işverenin de çok mutlu olamadığı, Bakan olarak benim de mutlu olamadığım ama paylaşarak sıkıntıları azaltacağımız bir yolculuk içindeyiz. Ortak karar vermeye çalıştık.

Gönlüm arzu ederdi ki Türk-İş'in de imzası olsun. İşverenin de zorluklarını da anlayarak zorluklarını paylaşarak bu zorluklarda ülke koşullarının değerlendirme çerçevesinde onlara da teşekkür ederim. Asgari ücret kararını işverenle birlikte imzaladığımız için teşekkür ederim.”

Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda işçi kesimi adına söz alan Genel Eğitim Sekreteri Nazmi Irgat, işveren-devlet kesimi temsilcilerinin oy çokluğu görüşüyle 2017 yılı için belirlediği asgari ücrete aşağıdaki gerekçeyle katılmayarak ve muhalif kaldıklarını açıkladı.

İŞÇİ TEMSİLCİLERİNİN ASGARİ ÜCRET KARŞI OY GEREKÇESİ

Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda işçi kesimi adına görev yapan Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (TÜRK-İŞ) temsilcileri, işveren-devlet kesimi temsilcilerinin oy çokluğu görüşüyle 2017 yılı için belirlediği asgari ücrete aşağıdaki gerekçeyle katılmamış ve muhalif kalmışlardır: 

“Anayasanın 55 inci maddesinde ‘asgari ücretin tespitinde çalışanların geçim şartları ile ülkenin ekonomik durumu da göz önünde bulundurulur’ düzenlemesi yer almaktadır. 

Asgari Ücret Yönetmeliğinde ise ‘işçilere normal bir çalışma günü karşılığı ödenen ve işçinin, gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını günün fiyatları üzerinden asgari düzeyde karşılamaya yetecek ücret’ olarak asgari ücret tanımlanmaktadır. 

Asgari ücret, çalışanların düşük ücretlere karşı korunmasını ve emek sömürüsünü önlemeye yönelik önemli ve etkin bir sosyal politika aracıdır. İnsan temel hak ve özgürlüklerinin tanımlandığı tüm uluslararası sözleşmelerde, herkesin kendisi ve ailesi için “insan onuruna yaraşır” adil ve elverişli bir ücret hakkı olduğu kabul edilmektedir. 

İşçi temsilcileri, mevcut asgari ücrete hedeflenen enflasyon ya da biraz üzerinde belirlenecek oranda yapılacak bir artışın yeterli olmayacağını, olumsuz yaşama şartlarını düzeltmeyeceğini, bu nedenle kabul edilemez olduğunu ifade etmişlerdir. 

İşçi temsilcileri asgari ücreti belirleme çalışmaları sırasında temel alınması gereken ilkeleri aşağıdaki biçimiyle açıklamış ve talep etmiştir: 

1.  Anayasa’da yer alan “geçim şartları” yaklaşımına öncelikle uyulmalıdır. 
2.  İşçinin ailesi ile birlikte günün ekonomik ve sosyal koşullarına göre insanca yaşamasını mümkün kılacak, insanlık onuruyla bağdaşacak bir tutar olmalıdır.  
3.  Belirleme yapılırken, işçinin ve ailesinin bilimsel olarak belirlenmiş harcama kalıbı esas alınmalı ve hesaplamalarda TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) verileri kullanılmalıdır. 
4.  Perakende fiyatlar kullanılarak hesaplanan net harcama tutarı, işçinin eline net geçecek biçimde düzenlenmelidir.  
5.    Asgari ücret, sanayi/tarım ve yaş, cinsiyet ayırımı yapılmadan yine ulusal düzeyde tek olarak belirlenmelidir. 
6.    İşçilerin arasında nitelik, kıdem, işin mahiyeti gibi ekonomik amaçlı değerlendirmelerin tümünden bağımsız olarak ele alınmalı, ekonomik ölçülerin ötesinde sosyal bir ücret olarak kabul edilmelidir. 
7.    İşçinin satın alma gücünün ileriye dönük olarak korunabilmesi için gerekli bir iyileştirme ayrıca ilave edilmelidir.  
8.    Asgari ücret belirlenirken, gelir dağılımında adaleti sağlamaya yönelik olarak ayrıca refahtan pay verilmelidir. 
9.    Ücretlerde adaleti sağlamak açısından, en düşük devlet memuru maaşı da dikkate alınmalıdır.