Yayınlanma tarihi: 07/09/2015 00:00

Türkiye Demiryolu İşçileri Sendikası 10. Olağan Genel Kurulu, 05-06 Eylül 2015 tarihlerinde Ankara'da toplandı.

Genel Kurula Türk-İş Konfederasyonu Genel Merkez Yönetim Kurulu, Türk-İş'e bağlı sendikaların Genel Başkan ve yöneticileri, sendikamızı temsilen Genel Başkanımız Veli Solak, Genel Eğitim Sekreterimiz Sedat Güney ile konuklar katıldı.

Genel Kurulu; Başkanlığını Türk-İş Genel Sekreteri ve Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Pevrul Kavlak, Yardımcılıklarını Türk-İş Genel Mali Sekreteri ve Yol-İş Sendikası Genel Başkanı Ramazan Ağar ile Türk-İş Genel Eğitim Sekreteri ve Teksif Sendikası Genel Başkanı Nazmi Irgat'ın yaptığı Divan Heyeti yönetti.

SGK Yönetim Kurulu Üyesi, Türk-İş Genel Başkanlarından Salih Kılıç, Türk-İş Genel Mali Sekreteri ve Demiryol-İş Sendikası Genel Başkanlarından Enver Toçoğlu, Ankara Milletvekili ve Türk-İş Genel Başkan Danışmanlarından Prof.Dr.Vedat Bilgin, Toleyis Sendikası Genel Başkanı Cemail Bakındı ve Dok Gemi-İş Sendikası Genel Başkanı Necip Nalbantoğlu Genel Kurula hitaben birer konuşma gerçekleştirdi.

Türk-İş ve Demiryol-İş Sendikası Genel Başkanı Ergün Atalay Genel Kurula hitaben yaptığı konuşmada kısaca şunlara değindi;

"Türk-İş'in Değerli Yönetim Kurulu üyeleri, sendikalarımızın Genel Başkanları, değerli Delegeler, Demiryol-İş Sendikamızın saygıdeğer Genel Başkanları, kıymetli misafirler, hepiniz Demiryol-İş Sendikası 10. Olağan Genel Kuruluna hoş geldiniz.

2003 yılı Demiryol-İş Sendikası Genel Kurulunda karşınıza TÜRK-İŞ Eğitim Sekreteri olarak çıktım. 2007 ve 2011 Genel Kurullarında TÜRK-İŞ Genel Mali Sekreteri olarak buradaydım. Nasip oldu bu Genel Kurulda Türk-İş Genel Başkanlık görevi ile karşınızdayım. Bu sebeple Cenabı Allah'a hamd, sizlere teşekkür ediyorum.

Değerli Arkadaşlar;

Kasım 2015 tarihinde dünyanın en büyük 20 ekonomisine sahip ülkelerden oluşan G-20 zirvesi ülkemizde yapılacak. Bu zirvede işçileri temsil eden L-20'nin dönem başkanlığı görevini ben yürütüyorum. Bu hafta, Kasım ayında gerçekleşecek zirve hazırlıkları kapsamında 20 ülkenin Maliye ve Çalışma Bakanları dahil olmak üzere 1200 misafirin katıldığı uzun soluklu bir çalışma gerçekleştirdik. Farklı toplantılarda işçiler adına 8 konuşma yaptık. Bu konuşmalarda işsizliğe, kayıtdışı istihdama ve sendikal örgütlenme önündeki engellere kadar birçok konuya değindik. Bunların haricinde bu toplantılarda bulunan Amerikalıya, Almana, İngiliz'e bir şeyler anlattım.

Dedim ki; terör ile ilgili çifte standart uygularsanız, yani Fransa'da 12 kişi hayatını kaybettiğinde bütün dünya ayağa kalkar ancak Suriye'de 400 bin kişi öldüğünde kimsenin ruhu duymazsa, yarın öbür gün, terör gelir sizin kapınızı çalar.

Sahile ölü balık gibi vuran bebeği görmezden gelirseniz uyku uyuyamazsınız. Cenabı Allah güzel söylemeyi nasip etsin, dilimiz döndüğünce bunları 20 büyük ülkenin Bakanlarının yüzüne söyledik.

Biz Suriyeli kadının da Afrika'da susuzluk çeken mazlumunda temsilcisiyiz. 5 milyon insanın savaştan kaçtığı, yabancı bir ülkeye sığınmaya çalıştığı bir dönemdeyiz. Bizim ülkemiz 2,5 milyon insanı kabul etti, onlara ev sahipliği yapıyor. Medeniyetin beşiği denilen İngiltere ise yüz kişiyi mülteci olarak kabul etti.

Bugün bu salonda bulunanların dörtte üçünün Suriyeli komşusu var. Hiç rahatsız olmayın, elinizden geldiğince bakmaya devam edin. Düşene bir tekmede sen vuracaksın derler ya o hiç doğru bir söz değil. Bizler düşenin kolundan tutup kaldırmayı öğütleyen bir ecdadın torunlarıyız. Yarın kimin muhtaç olacağı kimin düşkün olacağı hiç belli değil.

Değerli Arkadaşlar;

Ülkemizde son iki aydır terör olayları büyük artış gösterdi. Masum insanlar, askerimiz, polisimiz şehit oluyor, ocaklara ateş düşmeye devam ediyor. Uluslararası arenada acıma yok, insaf yok. Ben Avrupalı, Asyalı dostumuz olduğunu düşünmüyorum. Geçmiş yıllarda ajanlar maskeleri ile dolaşırdı, şimdi bu ülkede ajanlar gazeteci, televizyoncu kimlikleri ile dolaşıp bu ülkenin insanlarını birbirlerine kırdırmaya çalışıyorlar.

Değerli Arkadaşlar;

İki yıldır Türk-İş Genel Başkanlık görevini sürdürüyorum. Bu süreçte iki tane büyük 1 Mayıs ve bir tane "Taşeronlaşmaya, Örgütsüzlüğe, Kuralsız Çalışmaya Hayır Mitingi" düzenledik. Bir kamu sözleşmesi yaptık. 58 vilayete gittik, Türk-İş başkanlar kurulu hiç durmadan nerede işçi varsa orada olmaya gayret sarf ediyoruz.

13 Mayıs 2014 tarihinde Somada yaşanan maden faciasında büyük bir bedel ödedik. Hemen ardından İstanbul'da yapımı devam eden bir inşaatta asansörün yere çakılması sonucu işçilerimiz hayatlarını kaybederken, 28 Ekimde Ermenek'te madencilerimiz boğularak yaşamlarını yitirdiler. Bu saydığım kazalar toplu olarak ölümün fazla olduğu, kamuoyunda dikkat çeken kazalar. Ancak 24 saat içerisinde 3 kardeşimiz iş cinayetlerine kurban gidiyor. Eğer sayı çok olursa haber oluyor.

Bu ölümlerin oluğu olaylarda bizler noksanlarımızı gördük ve gidermeye başladık, canla başla çalışmaya devam ediyoruz. Soma faciasının üzerinden yaklaşık 16 ay geçti, ben ve yönetim kurulumuz en az 13 kez Somaya gittik. Oradaki yaraları sarmaya çalıştık, sarmaya devam ediyoruz.

Soma'da madenin içerisine su basıldığı sırada bir ana "benim oğlum yüzme bilmiyor, oradan çıkamaz" diyor. Gariban Ayşe aşağıda ne olup bittiğini bilmiyor. Bu ülkede ne olursa yoksulun, işçini, garibanın başına geliyor. Bedeli hep garibanlar ödüyor.

Değerli Arkadaşlar;

Türk-İş içerisinde farklı görüşlere sahip, her yelpazeden insanın olduğu bir işçi örgütü. Kimsenin arka bahçesi, yan bahçesi değil. Türk-İş, Türkiye'den yana, işçiden, mazlumdan mağdurdan yana. Bizim görevimiz, işçinin, mağdurun haklarını korumak ve geliştirmek. Bütün gayretimiz, inancımızın bu yönde olduğunu bilmenizi istiyorum" dedi.

Demiryol-İş Sendikası 10. Olağan Genel Kurulu'nda yapılan seçimler sonucunda; Genel Başkanlığa Ergün Atalay, Genel Sekreterliğe Hüseyin Kaya, Genel Mali Sekreterliğe Zeki Karakurt, Mevzuat Sekreterliğine İsmail Baygın, Teşkilatlandırma ve Eğitim Sekreterliğine Çetin Bayar seçildi.